Güncelleme Tarihi:
Davutoğlu, özetle şöyle konuştu: “Cumartesiyi pazara bağlayan gece, bir taraftan Meclis’te muhalefet, son derece Meclis adabına yakışmayan, Meclis’i terör ortamına çevirmeye çalışırken, bizler Genelkurmay Karargahı’nda 9 saat süren operasyonla hem tarihi mirasımıza hem insanımıza hem de uluslararası haklarımıza ve hukukumuza sahip çıkma mücadelesi veriyorduk. Hayretler içinde muhalefetin Şah Fırat Operasyonu hakkındaki kanaatlerini takip ettiniz. Öyle tarihi dönemeçler vardır ki milletler, liderler, hareketler imtihan edilirler. O tarihi dönemeçlerde alınan tavır ya tarihe onurla kaydettikleri izler olurlar ya da hayat boyu taşıdıkları kara leke olurlar. Bizim için cumartesiyi pazara bağlayan gece, onur gecesiydi. Ama muhalefetin yaptığı yorumlar, onlar açısından tarihe kara leke olarak geçecektir. Biz son derece titiz bir operasyonla ve haftalardır süren hazırlık neticesinde muhkem, mahfuz tutulan bir tarihte düğmeye basılmasıyla Silahlı Kuvvetlerimizin Suriye sınırından içeri girmesiyle başlayan operasyon, sabaha kadar tarihimizde şanlı sayfa açarken, maalesef muhalefet takdir etmek yerine yine Türkiye’nin yükselişinden rahatsız olan bazı dış aktörler ve Suriye rejimiyle aynı dili kullanma cihetine gittiler. Günlerdir ‘Acaba Süleyman Şah’ta ne oluyor?’ diye soran, Meclis gündemine taşımaya çalışan muhalefet, insanımıza sahip çıkan bu operasyon sonrasında da aynı küstah tavrını devam ettirdi.
HADDİN DEĞİL KILIÇDAROĞLU
Nerede bizim mirasımızı temsil eden tek bir taş parçası olsa dahi onlara sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Gelin görün ki Osmanlıcaya yabancı dil muamelesi yapan CHP, bir anda Osmanlı ecdadı adına konuşmaya kalkıyor. O senin haddin değil Kılıçdaroğlu. O mirasa sahip çıkmak bizim haddimiz. İktidarda olduğu dönemde Orhun Anıtları’na sahip çıkmayan Bahçeli, ecdat toprağının terkinden bahsediyor. Biz hiçbir toprağı terk etmedik. Daha da tahkim edilmiş şekilde Suriye toprakları içinde aziz bayrağımız ebediyete kadar Süleyman Şah’ın kutsal mekanında dalgalanmaya devam edecektir. Bu başarı, milletin bağrından çıkmış TSK’nın yurtdışı operasyon kabiliyetini göstermesi bakımından da dünyaya örnek teşkil etmiştir. Bu operasyon, Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin direktifiyle ve Cumhurbaşkanımızın onayıyla gerçekleşmiştir. Böyle bir operasyon için hiçbir yerden izin almayız, yardım ve destek istemeyiz.”